Fitch Ratings, ABD’nin çelik ithalatına yönelik gümrük vergilerini artırmasının, küresel çelik piyasalarında ticari korumacılığı yeniden gündeme taşıdığını belirtiyor. Bu gelişme, küresel çelik talebine ilişkin beklentileri aşağı çekerken, ticaret akışlarında önemli yön değişikliklerine neden oluyor.
Fitch’in raporuna göre, ABD’nin Mart ayında %25’e, Haziran’da ise %50’ye çıkardığı ithalat vergileri, iç piyasa fiyatlarında artışa yol açtı. 2024 yılında yaklaşık 26,2 milyon ton çelik ithal ederek iç talebinin %18’ini karşılayan ABD’nin, bu maliyet artışlarını nihai tüketicilere yansıtması bekleniyor. Aynı zamanda, yeni kapasite yatırımları ABD’ye yapılan ithalatı azaltırken; bu durum, yüksek maliyetli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor ve ticaretin, ABD yerine Latin Amerika ve Türkiye gibi daha az korumacı pazarlara kaymasına neden oluyor.
ABD’nin bu adımı, diğer ülkelerde de benzer koruma önlemlerinin gündeme gelmesine yol açtı. AB’nin “eritilmiş ve dökülmüş” menşei kuralını getirme ihtimali, Hindistan, Türkiye ve Brezilya gibi ülkelerde ise yeni anti-damping ve korunma önlemleri alınması olasılığı tartışılıyor. Özellikle Çin kaynaklı çelik akışları, 2023’ten bu yana fiyatlar üzerinde baskı oluşturuyor. Avrupa Çelik Birliği, ABD’nin tarifeleriyle oluşan belirsizlikler ve piyasa aksaklıkları nedeniyle, 2025 yılı için AB’deki görünür çelik tüketimi tahminini %0,2 düşüş yönünde revize etti.
Çin’de ise üretimin 2025 yılında hükümetin üretim kısıtlama politikaları çerçevesinde %5 oranında azalması bekleniyor. Bu düşüş, yerel üreticilerin zaten toparlanmakta olan kârlılıklarını destekleyebilirken, Çin’in uluslararası piyasalardaki ihracat baskısını da hafifletebilir. Öte yandan, ABD’ye yönelik Çin çeliği ihracatının toplam Çin ihracatındaki payı yalnızca %1 civarında olduğu için, ABD tarifelerinin Çin üzerindeki doğrudan etkisi sınırlı kalıyor.
Küresel ölçekte, yatırım yapılabilir kredi notuna sahip çelik üreticileri ürün portföylerini çeşitlendirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya odaklanırken, ABD’li üreticiler – özellikle Steel Dynamics ve Nucor – hem katma değerli ürün yelpazelerini genişletiyor hem de yeni tesis yatırımları ve satın almalarla kapasite artırmayı hedefliyor.
Nucor, Steel Dynamics, Gerdau ve Vallourec gibi büyük üreticiler düşük borçluluk oranlarıyla öne çıkıyor. ABD’li üreticiler, 2021’den bu yana süregelen yüksek fiyatlar ve rekor düzeydeki kârlardan önemli ölçüde fayda sağladı. Halihazırda güçlü olan bilançoları sayesinde, büyüme fırsatlarını değerlendirme ve hissedarlara sermaye geri dönüşü sağlama konusunda önemli bir esnekliğe sahipler.