1. Haberler
  2. BORSA
  3. Borsa İstanbul’da İvme Yeniden Güçlendi: Endekste Hedef Neresi?

Borsa İstanbul’da İvme Yeniden Güçlendi: Endekste Hedef Neresi?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Siyasi belirsizliğin ötelenmesiyle risk iştahı toparlandı

Piyasalar haftaya güçlü bir açılışla başladı ve BIST 100 endeksi 11.000 puanın üzerine yerleşerek yükseliş eğilimini korudu. Son dalga, iç siyasi gündeme ilişkin belirsizliğin bir süreliğine rafa kalktığına işaret eden yargı takvimiyle aynı güne denk geldi. Kararın ardından endekste gün içi alımlar kuvvetlenirken, yatırımcıların odak noktası kısa vadede destek–direnç seviyelerinden çok, haber akışının görece sakinleştiği bir dönemde bilanço beklentileri ve para politikasına çevrildi. Benzer bir desenin yaz aylarının sonunda da görüldüğü hatırlatılırken, bu kez risk algısının önceki örneğe kıyasla daha yumuşak olduğuna vurgu yapılıyor.

Buna göre piyasa katılımcıları, siyasi ajandadan gelebilecek yeni ve farklı bir başlık oluşmadıkça ağırlığı yeniden makro ve mikro dinamiklere vermeye hazırlanıyor. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kademeli faiz indirim patikası, küresel piyasalardaki yön ve yaklaşan üçüncü çeyrek finansal sonuçları takip listesinde üst sıralara yerleşmiş durumda. Değerleme tarafında, düşen faizlerin iskontolara etkisi ve şirket bazlı hedef fiyatlar yeniden gözden geçiriliyor.

Değerleme resmi: 12 ayda potansiyel, enflasyonun üzerinde getiri vaadi

Güncel hesaplamalar endeksin 12 aylık görünümünde yaklaşık 14.800 puan civarında dengelenen bir hedefe işaret ediyor. Bu tahmin, endeksteki şirketlerin tek tek hedef fiyatlarının endeksteki ağırlıklarıyla birleştirilmesiyle elde ediliyor; hem kurum içi değerlemeler hem de piyasa konsensüsleri dikkate alınıyor. Yaz aylarında 15.000 puanın üzerine tırmanan projeksiyon, son toplantılarda beklenenden biraz daha sınırlı faiz indirim hızının fiyatlandığı bir dönemde 14.800 bandına doğru aşağı yönde ayarlandı. Buna karşın, endeksin 11.000 civarındaki kapanış seviyeleri baz alındığında hâlâ endeks düzeyinde yaklaşık %35’lik bir potansiyelin korunduğu hesaplanıyor. Bu oran, önümüzdeki yıl için dillendirilen %23 civarındaki yıllık enflasyon beklentisinin üzerinde; aynı zamanda net mevduat getirilerinin de üstünde kalabilecek bir yatay bant sunuyor.

Faiz–değerleme hassasiyetinde öne çıkan nokta şu: Her 100 baz puanlık faiz gevşemesi, bankacılık özeline bakıldığında hedef fiyatları ortalama %10 civarında yukarı itiyor. Kaldıraç kullanımı düşük olan ağır sanayi şirketlerinde bu etkinin yaklaşık %5 seviyesinde hissedildiği, endeks geneli içinse %7 civarının makul bir ortalama sunduğu not ediliyor. Bu tablo, düşen iskonto oranlarının sektörler üzerindeki farklılaştırıcı etkisini belirginleştiriyor.

Para akımları ve risk primi: 12.000’e doğru işaret veren göstergeler

Son iki haftada yabancı işlemlerde toplam 660 milyon dolarlık çıkış görülse de, 20 haftalık periyotta kümülatif giriş 2 milyar doların üzerinde bulunuyor. Ayrıca haftanın ilk işlem gününde, yerli ve yabancı tüm aktif kurumlar dikkate alındığında yaklaşık 7 milyar TL’lik güçlü bir para girişi kaydedildi. Bu akımlar, kısa vade projeksiyonlarında endeks için 12.000 puan çevresine işaret eden bir sinyal seti üretiyor. Bu veri, tek başına yön tayini için yeterli görülmese de, fiyat–hacim uyumuna bakan teknik yatırımcıların radarında dikkat çekici bir yer tutuyor.

Makro risk göstergelerinde de iyileşme sürüyor. Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primi (CDS) 250 baz puan seviyesine kadar geriledi; bu düzey, 2018’den bu yana görülen en düşük bantlardan biri olarak öne çıkıyor. Risk primindeki olası çözülmenin 200 baz puana doğru devam etmesi, bankacılık hisseleri ile risk primi arasındaki negatif korelasyon nedeniyle sektöre orantısız bir pozitif kaldıraç sağlayabilir. Düşen risk primi ve kademeli faiz indirimleri birlikte değerlendirildiğinde, değerleme katsayıları kanadında genişleme ihtimali güçleniyor.

Sektör dağılımı: Bankalar öne çıkıyor, defansiflerde ayrışma kapısı aralanıyor

Düşen faiz ve azalan risk primi, bankacılık sektörü başta olmak üzere bazı sektörler için daha belirgin fırsat pencereleri açıyor. Bu çerçevede gayrimenkul yatırım ortaklıkları, otomotiv–beyaz eşya ve perakende başlıklarının da olumlu ayrışma potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor. Bu temaların holdingler üzerinden dolaylı yansımaları olması da beklenebilir. Enerji tarafındaysa şirket bazlı farklılaşmaların öne çıkması muhtemel; zira borsa genelinde enerji şirketlerinin sayısı fazla ve regülasyon, fiyatlama ve yatırım döngüsü gibi parametreler alt segmentlerde heterojen seyrediyor.

Sektörel görüşlerdeki ayrışmayı belirleyen ana eksen, iskonto oranlarındaki değişime duyarlılık. Bankalarda bu esneklik daha yüksek; iskontodaki her gevşeme hedef değerleri daha hızlı yukarı taşıyor. Kaldıraç düzeyi düşük sanayide ise etkinin büyüklüğü nispeten sınırlı kalıyor; buna karşın talep toparlanması ve ihracat kanalı güçlü şirketlerde marj dinamikleri belirleyici rol oynayabiliyor. Perakende ve dayanıklı tüketimde ise hanehalkı gelir dinamikleri, kredi koşulları ve fiyatlama gücünün korunup korunmadığı kritik başlıklar olarak takip edilecek.

Reklam Alanı

Küresel arka plan: Fed kararı öncesi kırılgan ama ikili senaryolu fiyatlama

Küresel cephede odak, bu hafta açıklanacak Fed faiz kararında. Piyasa ana senaryosunu 25 baz puanlık bir indirime kurarken, istihdam verilerindeki zayıflama ve çekirdek enflasyon görünümüne ilişkin tartışmalar 50 baz puanlık sürpriz indirimi de olasılıklar setinde tutuyor. Buna karşılık, komite içindeki görüş ayrılıklarının artabileceği ve “bu toplantıda bekleyelim” diyen az sayıda muhalifin de görülmesinin mümkün olduğu dillendiriliyor. Böyle bir tablo, karar metninin tonunu ve ileriye dönük yönlendirmeyi her zamankinden daha kritik hâle getirebilir.

Tarihsel örnekler, “indirimin fiyatlandığı” dönemlerde gerçekleşmenin ardından ABD endekslerinde kısa süreli kâr realizasyonlarının görülebildiğini gösteriyor. Ayrıca teknoloji ve yapay zekâ odaklı hisselerde değerleme tartışmaları, olası düzeltmelerin bu cephede daha belirgin yaşanabileceğine işaret ediyor. Küresel satışların paniğe dönüşmediği bir senaryoda Borsa İstanbul’un, yılın önceki bölümünde küresel ralliye sınırlı iştirak etmesi nedeniyle görece daha az olumsuz etkilenmesi beklenebilir. Ancak yaygın riskten kaçışa dönüşen bir küresel satış dalgasında korelasyon kuvvetlenebilir.

Kısa vadeli ajanda ve teknik çerçeve: 11.500–12.000 bandı radar altında

Hafta içi veri takvimi Fed dışı başlıklarda sınırlı bir yoğunluk taşıyor. Bu nedenle fiyatlamanın belirgin kısmının politika kararına ve karar metnindeki sinyallere bağlı olarak şekillenmesi olası. Yurt içinde siyasi gündem açısından da belirlenmiş keskin dönemeçlerin kısa vadede sınırlı olması, piyasanın “temel verilere dönüş” temasını destekliyor. Teknik açıdan 11.000 üzerinde kalıcılık, 11.500–12.000 bandına doğru ivmelenmeyi mümkün kılan bir zemin yaratıyor. Para giriş göstergelerinin de yakın vade için 12.000 çevresini işaret ettiği notu, bu teknik görünümle aynı yöne bakıyor.

Orta vadede ise resmin çerçevesini üç başlık çiziyor: İskonto oranlarındaki eğilim, risk primi patikasındaki çözülme ve şirket kârlılıklarında üçüncü çeyrekle birlikte beklenen olası toparlanma. Bu üçlünün senkronize şekilde olumlu seyretmesi hâlinde endeksin değerleme çarpanlarında genişleme ve hedef seviyelere yakınsama ihtimali artacaktır. Tersi durumda oynaklık artışı ve kâr realizasyonlarının daha sık devreye girdiği bir bant hareketi öne çıkabilir.

Özetle, kısa vadede siyasi belirsizliğin ötelenmesi ve para girişlerindeki güçlenme, Borsa İstanbul’da risk iştahını destekliyor. Orta vadede ise faiz patikası, CDS eğilimi ve bilanço kalitesi üçgeni, endeksin 12 ay ufkunda 14.800 civarındaki değerleme hedeflerine ne ölçüde yaklaşılacağını belirleyecek. Bankalar başta olmak üzere faiz ve risk primine duyarlı sektörlerde görece üstün performans olasılığı, yeni haftanın öne çıkan teması olarak öne çıkıyor.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Parasever ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!