1. Haberler
  2. BORSA
  3. ANALİZ: Para Nereye Gidiyor? (İş Yatırım)

ANALİZ: Para Nereye Gidiyor? (İş Yatırım)

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Türkiye’de son haftalarda finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler, hem yabancı yatırımcıların ilgisi hem de yerleşiklerin portföy tercihleri açısından dikkat çekici sinyaller veriyor. Yatırım akımlarında tahvillere yönelik güçlü girişler öne çıkarken, Türk lirası mevduatların payındaki artış da liralaşma sürecinin devam ettiğini gösteriyor.

Yabancı Sermaye Akımlarında Tahvil Desteği

11-15 Ağustos haftasında yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinde belirgin bir canlanma yaşandı. Bu dönemde toplamda 2,7 milyar dolarlık giriş gerçekleşirken, bunun önemli bir kısmı tahvil piyasasına yöneldi. Hisse senetlerine gelen yabancı girişleri sınırlı kaldı ve yaklaşık 125 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Buna karşılık, devlet iç borçlanma senetlerine yönelik giriş 2,5 milyar dolara ulaştı.

Bu girişin yaklaşık 1,1 milyar doları doğrudan tahvil yatırımcılarının talebinden kaynaklanırken, geri kalanı teminat ve ödünç işlemleri gibi ikincil faktörlere dayandı. Yine de uzun süredir zayıf seyreden bu kalemdeki canlanma, Türkiye’nin borçlanma enstrümanlarına olan ilgide olumlu bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Eurobond tarafında ise son haftalarda zayıf bir görünüm devam ediyor. Son üç haftadır istikrarlı yabancı çıkışı gözlenirken, özel sektör tahvillerine yönelik hareketler de oldukça sınırlı kaldı.

Yerleşiklerin Dövizden Çıkışı ve TL Mevduata Yönelim

Aynı dönemde yerleşik yatırımcıların döviz mevduatlarında yaklaşık 1 milyar dolarlık bir çözülme yaşandı. Gerçek kişilerin döviz hesaplarında 400 milyon dolarlık düşüş görülmesi, dövize olan yönelimin azaldığını ortaya koyuyor. Bu eğilimi destekleyen unsur ise Türk lirası vadeli mevduatlara artan ilgi oldu. KKM dışındaki TL mevduat hesaplarına 178 milyar liralık bir giriş kaydedildi.

Bu tablo, faiz indirimine rağmen yatırımcıların liraya olan güvenini koruduğunu ve portföy tercihlerinde bir bozulma yaşanmadığını ortaya koyuyor. Nitekim bankacılık sisteminde TL mevduatların toplam payı %60,4’e yükselerek son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Dövizin payı ise %37,7’ye gerilerken, KKM’nin payı da %1,8 seviyesine düştü. Bu gelişmeler, liralaşma sürecinin güçlenerek devam ettiğini gösteriyor.

Tahvil Piyasasında Hane Halkı Etkisi

Borçlanma araçlarına yerleşik yatırımcıların ilgisi de dikkat çekici seviyelere ulaşmış durumda. Özellikle devlet tahvillerine yönelik talep artarken, 11-15 Ağustos haftasında yaklaşık 40 milyar liralık net alım gerçekleşti. Bu alımın önemli bir kısmı hane halkı tarafından yapılırken, sigorta şirketleri, emeklilik fonları ve yatırım fonlarının da dengeli bir şekilde piyasada yer aldığı görülüyor.

Hane halkının tahvillere yönelimi, liralaşma sürecinin yalnızca kurumsal yatırımcılarla sınırlı kalmadığını, bireylerin de bu sürece aktif şekilde katıldığını ortaya koyuyor. Son verilere göre, hane halkının borçlanma aracı portföyünde devlet tahvillerinin payı %31’e yükselerek son yılların en yüksek düzeyine çıktı. Buna karşılık, Eurobond payında gerileme gözleniyor. Böylece döviz cinsi varlıklardan TL cinsi enstrümanlara kayış giderek belirginleşiyor.

Özel sektör tahvilleri de son dönemde yerleşik yatırımcıların ilgisini çeken bir diğer enstrüman oldu. Bu piyasada rekor düzeyde alımların gerçekleştiği ve yatırım fonlarının yanı sıra hane halkı ile şirketlerin de kayda değer katkı sağladığı görülüyor. Bu tablo, yerli yatırımcıların uzun vadeli faiz getirisine güven duyduğunu gösteriyor.

Rezervlerde Tarihi Zirve

Reklam Alanı

Türkiye’nin rezervleri de yaz aylarında dikkat çekici bir toparlanma gösterdi. 20 Ağustos itibarıyla brüt rezervler 180 milyar dolara yükselerek tarihi zirveye ulaştı. Nisan sonunda 140 milyar dolara kadar gerileyen rezervlerde, son dört ayda yaklaşık 40 milyar dolarlık artış kaydedildi.

Bu artışın yalnızca Merkez Bankası’nın döviz alımlarıyla açıklanamayacağı, altın portföyünün değer kazanımı ve swap işlemlerindeki artışın da etkili olduğu belirtiliyor. Yine de swap hariç net döviz pozisyonunda görülen toparlanma dikkat çekici. Nisan sonunda 7 milyar dolara kadar gerileyen bu rakam, son dönemde 44 milyar dolara çıktı. Altın fiyatlarındaki yükselişin etkisi düşüldüğünde dahi yaklaşık 28 milyar dolarlık gerçek rezerv birikimi gerçekleşmiş durumda.

Bu gelişmede turizm gelirleri ile portföy akımlarının etkisi olduğu görülüyor. Son haftalarda yabancı girişlerinin de artması, rezerv birikiminin sürdürülebilirliği açısından olumlu bir tablo sunuyor.

Kartlı Harcamalarda Farklılaşan Sektörler

Mikro düzeydeki veriler de ekonomideki eğilimlere ışık tutuyor. 11-15 Ağustos haftasında kartlı harcamalar yıllık bazda %48 artış gösterdi. TÜFE ile daha bağlantılı kalemler dikkate alındığında artış oranı %43 seviyesinde gerçekleşti.

Sektörel dağılıma bakıldığında, kuyum, sağlık ve bireysel emeklilik harcamalarında yavaşlama gözlenirken, elektronik ve beyaz eşya grubunda toparlanma dikkat çekiyor. Bu alandaki yıllık harcama artışı %9’a yükselerek uzun süre sonra yeniden çift haneli seviyelere yaklaşmış durumda. Hava yolu harcamalarında da son haftalarda toparlanma işaretleri gözleniyor.

Sonuç ve Beklentiler

Son veriler, hem yabancı hem de yerli yatırımcıların portföy tercihleri açısından Türk lirası cinsi varlıklara yönelik eğilimin güçlendiğini ortaya koyuyor. Mevduatlarda TL’nin payı artarken, hane halkının tahvillere ilgisi liralaşma sürecinin sağlam bir tabana oturduğunu gösteriyor.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Parasever ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!