
ABD borsaları dün geceyi, Fed toplantısı öncesinde bekle-gör stratejisi ile tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Pasifik’in diğer ucunda da benzer bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz.
Gösterge endeks Tokyo borsası %0,3 gerilerken, Asya genelinde ve ABD borsalarının vadeli işlemlerinde, hafif de olsa kırmızı rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Fed’in dün başlayan ve bu akşam KKTC saati ile 21.00’de sonuçlanacak olağan aralık ayı FOMC toplantısından 25 baz puanlık faiz indirimine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Karar ardından 21.30’da mikrofon karşısına geçecek Başkan Powell’ın ileriye dönük vereceği rehberlik ve bunun yanı sıra üyelerin meşhur nokta grafiği yakından takip edilecektir.
Çin’de bu sabah açıklanan TÜFE enflasyonu, Kasım ayında gıda fiyatlarının etkisiyle %0,7’ye yükselerek 21 ayın zirvesine çıktığını gördük.
Lâkin detaylarda, çekirdek enflasyonun yatay seyrettiği, ÜFE’nin ise %2,2 gerilemesi, iç talepteki zayıflığın sürdüğüne işaret etti. Tüketim eğiliminin hâlen toparlanmadığına işaret eden veri ardından, piyasalar faiz indirimi de dâhil Pekin’den güçlü bir teşvik paketi bekliyorlar. Öte yandan, bu sabah Japon Yen’inin, özellikle zayıf dolar temasından beslenen Euro karşısında değer kaybetmeye devam ederek yeni rekor seviyelere gerilediğini not etmemiz gerekiyor. Japonya’da kısa vadeli tahvil getirileri, BoJ’un gelecek hafta faiz artışına gideceği ve politika faizinin %0,75 seviyesine yükselteceği beklentisi ile 17 yılın en yüksek seviyelerine çıktı. Uzun vadeli tahvil getirileri ise, Başbakan Takaichi’nin yeni borçlanmayla finanse edilecek büyük teşvik paketinin baskısı altında kaldığını not etmemiz gerekiyor. BoJ’dan gelecek faiz artırımının seri faiz artırımlarına dönmeyeceğini, bu minvalde de etkisinin uzun soluklu olamayacağını düşünüyoruz.
Yılın en güçlü emtia hikâyesine dönüşen gözbebeğimiz gümüş, arz yönünde sıkıntılar ve devam eden güçlü talep ile dün 61,50 dolar seviyesine kadar yükselerek tüm zamanların yeni en yüksek seviyesine imza attı.
Sene başına göre gümüşün dolar karşısında getirisi %111 seviyesini aşarken, büyük bir potansiyele sahip olarak portföylerde mutlak surette yer alması gerektiği yönünde uzun süredir devam eden argümanımızda ise yüzümü kara çıkarmadı! Teknik mânâda 62-63 dolar seviyelerinde bulunan kısa vadeli hedefimiz de neredeyse gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Yolumuz daha uzun! Altın gümüş rasyosunu gümüş lehine güç kazanması ile bu sabah 69 seviyesinin altının test edildiğini görüyoruz.
Hatırlanacağı üzere son 14 yıldır altın lehine korunan rasyonun 72,50 seviyesinin aşağı yönlü kırılması ile yön değiştireceğini iddia etmiştik. Fed kararından önce altının ons fiyatı 4,210 dolar seviyelerinde hafif de olsa yükseliş isteği sergilerken, faiz getirisi olmayan bir diğer önemle takip ettiğimiz varlık Bitcoin ise Fed kararı öncesi 93bin dolar seviyelerinde salınmaya devam ettiğini görüyoruz.
Fed 2016’da kaç faiz indirecek?
Fed’in bir sonraki başkan adayı olarak ön plana çıkan Beyaz Saray ekonomi danışmanı Kevin Hassett, “faiz indirmek için bolca alan var” sözleri piyasadaki düşük faiz temasını güçlendirdi. Bu akşam sonuçlanacak olağan kasım ayı Fed toplantısında üyeler arasında görüş ayrılıklarının son yılların en belirgin seviyesine çıkması beklenirken, en az beş üyenin farklı yönde oy kullanabileceği tahmin ediliyor. Bu tablo 2026’da oybirliğinin istisna hâline gelebileceği bir döneme işaret ederken, vadeli kontratlar ise 2026 sonuna kadar toplamda yalnızca 75 baz puanlık ek gevşemeyi fiyatladığını da not etmemiz gerekiyor. Unutmamak gerekiyor ki, ABD’nin 2026 yılında çevirmek zorunda olduğu 6 trilyon borcu en düşük faiz ile çevirmek isteyecektir. Bu minvalde, ekonomik faktörlerden ziyade siyasi faktörlerin de (para politikası) karar alma mekanizmasında fazlasıyla yer almasını bekliyoruz.
Türkiye cephesinde ise ABD Büyükelçisi Barrack’ın son dönemdeki açıklamalarının önemli sinyaller verdiğini görüyoruz.
Hafta başında kaleme aldığımız bültenimizde, Türkiye’nin risk algısını yansıtan CDS priminin 230 baz puanın altına inerek Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviyesini test ettiğini, bunu da ekonomi cephesinde yaşanan gelişmelerden çok Türk-Amerikan ilişkilerindeki yaşanan iyileşmeye bağlamayı tercih etmiştik. Nitekim Büyükelçi Barrack, hafta sonunda yaptığı değerlendirmelerde, CAATSA yaptırımlarına yönelik yapıcı mesajlarını yinelerken, Trump ve Erdoğan hattında yaşanan olumlu diyaloğun F-35 tedarik sürecinde şimdiye kadarki en verimli görüşmelere zemin hazırladığını vurguladı. Bu açıklamaların, ilişkilerdeki normalleşme adımlarını destekleyen bir başka gösterge olarak öne çıktığını not etmemiz gerekiyor. Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, ADB – Türkiye ilişkilerinin olumlu seyri, sermaye girişlerinin de önünü açıyor!
USDTRY kurunun 42,55 seviyelerine gelerek bebek adımları ve otoritenin kontrolünde yükseliş isteğini korumaya devam ettiğini görüyoruz.
Hisse senetleri cephesinde ana endeks dün %2 yükselirken, bankacılık endeksi ise, yarın sonuçlanacak olağan TCMB PPK toplantısı öncesinde %0,6 yükseliş kaydetti. Özellikle, bankacılık endeksinde (XBANK) 17bin endeks seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış durumunda, yukarı yönlü sert bir yükselişin yaşanabileceğini düşünüyoruz.
Model portföyü uzun süredir, %40 TL mevduat ya da para piyasası fonları, %40 kıymetli metaller (ağırlıklı gümüş), %10 ABD hisse senetleri (teknoloji, pharma ve yapay zekâ), %5 bitcoin ve %5 de XBANK kurgulamıştık. Özellikle, ABD-Türkiye ilişkilerinde devam eden bahar havası da dikkate alınırsa, kıymetli metallerden kâr al noktasına gittiğimize, TL’nin payını en az %60 seviyesine yükselteceğiz.
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
