Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, son üç ayda 15 bini aşkın sarsıntıyla adeta bir deprem fırtınası yaşıyor. Uzmanlar, bölgedeki olağanüstü sismik hareketliliğin hem tektonik gerilimden hem de magmatik aktiviteden kaynaklanan karma (hibrit) bir sürecin sonucu olduğunu belirtiyor.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, sarsıntıların boyutuna dikkat çekerek çarpıcı veriler paylaştı. Türkiye genelinde yılda ortalama 25 bin depremin kaydedildiğini hatırlatan Özmen, yalnızca Sındırgı’da son üç ayda 15 binden fazla sarsıntı meydana geldiğini ifade etti. Özmen, bu sayının ülke genelindeki yıllık ortalamanın yaklaşık yüzde 60’ına denk geldiğini vurguladı.
Doç. Dr. Özmen, Ağustos ve Ekim aylarında yaşanan 6,1 büyüklüğündeki iki depremin ardından başlayan bu yoğun hareketliliğin, “hibrit bir deprem süreci”ne işaret ettiğini belirtti:
“Bölgedeki hareketlilik, hem yer kabuğundaki tektonik gerilim artışı hem de magma sokulumlarının etkisiyle karma bir yapı sergiliyor.”
Sarsıntıların, yüksek deprem potansiyeliyle bilinen Simav Fay Zonu üzerinde yoğunlaştığını hatırlatan Özmen, fayın taşıdığı riske dikkat çekti:
“Simav Fayı, 7 büyüklüğüne ulaşabilecek bir deprem üretme kapasitesine sahip. Bu nedenle bölgedeki sarsıntıların çok dikkatle izlenmesi gerekiyor.”
Doç. Dr. Özmen ayrıca, Sındırgı’nın “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesinin önemli bir adım olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Bu karar, bölgedeki kira yardımı, geçici barınma ve yıkım süreçlerinin hızlanmasını sağlayacak. Dolayısıyla afet sonrası iyileştirme çalışmalarına önemli katkı sunacaktır.”
