1. Haberler
  2. BORSA
  3. ANALİZ: BIST Yeni Hedefi Nedir?

ANALİZ: BIST Yeni Hedefi Nedir?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Faiz ve Bilanço Gelişmeleri Belirleyici Olacak

Son haftalarda Borsa İstanbul’da yaşanan hareketlilik yatırımcıların dikkatini çekerken, 15 Temmuz tatili nedeniyle kısa süren haftada dalgalı bir seyir izlendi. Haftanın başında yaşanan satışların ardından piyasada toparlanma görüldü ve endeks, kayıplarını kısa sürede telafi ederek yeniden alım yönlü eğilim gösterdi. Bu hareketler, endeksin 10.000 puan seviyesinin üzerinde kalma isteğini güçlendirdi. Ancak olası siyasi gelişmelerin bu dengeyi hızla bozabileceği uyarısı yapılıyor.

Önümüzdeki haftanın en kritik gelişmeleri arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yer alıyor. Faiz politikasında olası bir değişiklik, kısa vadeli piyasa yönünü önemli ölçüde etkileyecek. Bu gelişmenin hemen ardından başlayacak olan bilanço dönemi ise şirket bazlı hareketleri belirleyecek. Analistler, bu dönemde büyük bir sürpriz beklemiyor ancak bazı şirketlerin olumlu ayrışabileceğine dikkat çekiliyor.

Enflasyon ve Faiz İndirimi Süreci Yatırımcı Gözünde

Türkiye ekonomisinde devam eden dezenflasyonist sürece rağmen, fiyatlara erişimde yaşanan zorluklar özellikle sabit gelirli kesimlerde talep daralmasına yol açıyor. Bu durum şirketlerin satış ve kâr marjlarını da etkiliyor. Enflasyon dönemlerinde artan cirolar ve sabit kalan sermaye yapısı sayesinde yükselen kârlılıklar, artık yerini temkinli fiyatlamalara bırakmış durumda. 2020-2024 yılları arasında ucuz para politikasıyla yaşanan yükselişler, son 1.5 yıldır faiz artışlarının etkisiyle durağan bir döneme evrildi.

Eğer önümüzdeki hafta PPK toplantısında 300 baz puan ve üzerinde bir faiz indirimi kararı alınırsa, bu kararın endekste ciddi bir yukarı yönlü harekete neden olabileceği öngörülüyor. 11.000 puan seviyesinin yeniden test edilmesi bu senaryo dahilinde mümkün. Ancak faiz indiriminin sürdürülebilir olması için enflasyonda kalıcı bir düşüş algısı oluşması şart. 3 Ağustos’ta açıklanacak Temmuz enflasyonu ve devamındaki Ağustos verileri bu algının oluşmasında belirleyici olacak.

Yabancı Girişi ve Kur Riski Dengesi

Geçtiğimiz hafta açıklanan yabancı yatırımcı istatistikleri dikkat çekici. Özellikle bankacılık sektörüne yönelik alımlar ön planda olurken, diğer bazı sektör hisselerine de yabancı ilgisinin arttığı gözlemlendi. Bu durum, eğer faiz indirimi beklentisi güçlenirse yabancıların pozisyonlarını artırabileceğine işaret ediyor. Ancak bu senaryonun bir de kur riski boyutu bulunuyor.

Faizlerin düşmesi, Türk lirasının cazibesini azaltabilir ve yatırımcıları yeniden dövize yöneltebilir. Türkiye’nin yapısal cari açık sorunu ve yüksek dolarizasyon oranı düşünüldüğünde, faiz indiriminin kur üzerinde yaratabileceği baskı önümüzdeki dönemin en önemli risklerinden biri olarak görülüyor. Merkez Bankası’nın bu süreci nasıl yöneteceği merak konusu.

Diğer yandan, faiz indirimi sadece yatırımcılar için değil, firmaların borçlanma maliyetleri açısından da büyük önem taşıyor. Şirketlerin kısa vadeli borç yüklerinin arttığı ve yüksek faiz oranları nedeniyle faaliyet kârlılıklarının baskılandığı bir dönemde, 15 puanlık bir faiz indiriminin bile 2026 kârlılık beklentilerini pozitif etkileyebileceği vurgulanıyor.

Yurt Dışı Gelişmelerin Etkisi Sınırlı Kalabilir

Küresel piyasalarda özellikle ABD merkezli gelişmeler yakından izleniyor. Trump’ın Fed Başkanı Powell’a yönelik sert söylemleri ve ticaret tarifeleri konusundaki agresif tavrı ABD piyasaları üzerinde kısa vadeli oynaklık yaratabilir. Ancak bu gelişmelerin Türkiye piyasaları üzerindeki doğrudan etkisi sınırlı kalacak gibi görünüyor.

Reklam Alanı

Öte yandan, ABD’de kripto para yasalarının geçmesiyle birlikte dijital varlıklarda ciddi bir yükseliş yaşanıyor. Bitcoin’in 120.000 doları aşmasıyla birlikte diğer kripto varlıklar da prim yaptı. Ripple, Ethereum ve AVAX gibi coin’lerde dikkat çekici yükselişler görüldü. Türkiye açısından ise bu gelişmeler doğrudan etkili olmamakla birlikte, yatırım tercihlerinde farklılaşmalara neden olabilir.

Altın tarafında ise durgunluk devam ediyor. Yıl sonuna kadar 3.500 doların test edilmesi mümkün görülse de 4.000 dolarlık hedefin yakın vadede gerçekleşmesi beklenmiyor. Gümüş tarafında ise hedge fonların alımlarıyla birlikte 39 dolara kadar çıkan bir hareketlilik söz konusu. Bu hareketin önümüzdeki dönemde 42-43 dolar bandına yönelmesi bekleniyor.

Yatırımcı Stratejileri: Sabır ve Koruma Önerisi

Mevcut piyasa koşullarında birçok yatırımcının zararda olduğu, özellikle 2024 yılı içinde 10.500 – 11.200 aralığında alınan pozisyonların çoğunun hâlâ eksi bölgede olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, sabırlı kalmak ve iyi şirketlerde pozisyonu olanların beklemeye devam etmesi gerektiği ifade ediliyor.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Parasever ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!