Donald Trump, ani çıkışları ve radikal kararlarıyla sık sık gündeme geliyor. Uzmanına göre bu tutum dengesizlik değil, bilinçli bir strateji. Trump’ın öngörülemezliği, hem iç siyasette hem de küresel arenada güçlü bir poker hamlesi gibi işliyor.
Kazanmak mı, Dünya Ticaretini Yakmak mı?
Ekonomist ve bankacı Uğur Gündüz’ün yazısından öne çıkan başlıklar şöyle;
Önce Amerika” diyerek küresel ticaretin kurallarını zorlayan Trump, ithalat tarifelerini artırarak hem ticaret ortaklarını hem de Amerikan sanayisini baskı altına alıyor. Ancak tarihsel veriler, bu politikaların en büyük zararının yine ABD’ye döndüğünü gösteriyor.
Altın, Gümüş, Petrol: Emtia Fiyatlarında Tehlikeli Dalgalanma
Trump’ın politikaları küresel piyasaları altüst etme potansiyeli taşıyor:
- Altın, güvenli liman olarak değer kazanabilir; ons fiyatı 4 bin dolara yaklaşabilir.
- Gümüş, sanayi ve teknoloji yatırımlarıyla destekleniyor, 2025’te 40 dolar seviyesi konuşuluyor.
- Petrol, büyüme yavaşlarsa düşebilir; ama İran gibi kriz bölgelerinde yaşanacak gerilimler fiyatları 120 dolara kadar fırlatabilir.
Tarife savaşlarıyla birlikte ortaya çıkan arz sıkıntıları ve talep daralması, dünyayı stagflasyon sarmalına sokabilir. Çin’in nadir element ihracatına kısıtlama getirmesi gibi adımlar, üretim maliyetlerini küresel ölçekte artırabilir.
Tarifelerin Gerçek Amacı Ne?
Trump’ın gümrük tarifesi politikası, yerli üretimi canlandırma ve dış ticaret açığını kapatma hedefi taşıyor. Ancak bu eski yöntem, küreselleşmeye karşı bir karşı devrim niteliğinde.
Yeni Dünya Düzensizliği Geliyor
Tarife savaşlarının Türkiye dahil birçok ülkeyi etkilemesi kaçınılmaz. Firmaların, eski ezberlerini bozup, yeni dönemin belirsizliklerine göre yeniden yapılanması şart. Çünkü bu kez oyunun kuralı değil, oyunun kendisi değişiyor.
Dünya Gazetesi
