Faiz Kararı Beklentisi Ne Yönde?
Borsa İstanbul’da son haftalarda gözlenen yükseliş ivmesi, piyasalardaki beklentilerin yeniden şekillendiğini gösteriyor. Endeks 10.000 seviyesi üzerine çıkarak psikolojik dirençleri test ediyor. Özellikle bankacılık hisselerinde görülen hareketlilik, endeksin önündeki temel sürücü faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu artışın arkasında ise düşük gelen enflasyon verisi ve Para Politikaları Kurulu’ndan beklenen faiz indirimi bulunuyor.
Haziran ayı enflasyonu yüzde 1,37 ile beklentilerin altında açıklandı. Bu durum, yıllık bazda enflasyonu %36-35 seviyelerine çekebilir. Enflasyonun beklenenden iyi gelmesiyle birlikte, Temmuz ayındaki Para Politikaları Kurulu toplantısından faiz indirimi beklentisi artmış durumda. Beklentiler 300-500 baz puan aralığında bir indirime odaklanıyor. Bu senaryoda politika faizinin 42,5 seviyelerine gerilemesi gündemde.
Faiz İndirimleri Banka Hisselerini Nasıl Etkiliyor?
Bankacılık sektörü, faiz indirimlerinden ilk olumlu etkilenen alanlardan biri oldu. Endeks, bankacılık hisselerindeki alımların etkisiyle 16.500-17.000 seviyelerine yaklaşabilir. İş Bankası, Akbank, Garanti ve Yapı Kredi gibi önde gelen özel bankalar, bu harekette başı çeken kurumlar olarak dikkat çekiyor.
Sanayi hisselerinde ise daha temkinli bir toparlanma gözleniyor. Özellikle mali sektörü içeren holdingler, sigorta ve telekomünikasyon gibi nakit üretme kapasitesi yüksek alanlar, faiz indirimi beklentileriyle pozitif ayrışıyor. Sigortacılıkta prim üretimindeki artış ve telekomünikasyonda sürekli nakit akışı beklentileri bu sektörleri öne çıkarıyor.
Bilçolar Kötü Gelirse Endeks Ne Olur?
Tüm bu olumlu beklentilere rağmen, şirket bilçoları kritik öneme sahip. Yılın ilk çeyreğinde zayıf gelen bilçolar, ikinci çeyrek için de benzer beklentilere yol açıyor. Yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle kar marjları daralan şirketler, ilk çeyrekte ya zarar ya da başa baş sonuçlar açıkladı. Faiz indirimi sürecinin etkileri özellikle üçüncü çeyrek bilçolarında hissedilebilir. Ancak kısa vadede bilçolar endeks üzerinde baskı yaratabilir.
Özellikle 11.000 seviyesinin test edilmesi durumunda, piyasanın kar realizasyonuna gitmesi bekleniyor. Yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin devam etmesiyle borsadaki genel trendin yukarı yönlü kalması olası görülüyor. Fakat asıl rahatlama 2026 yılında, siyasi belirsizliklerin azalması ve yabancı yatırım girişlerinin artmasıyla sağlanabilir.
Sermaye Artırımları Neden Arttı?
Son dönemde birçok şirket, bedelli sermaye artırımları yoluyla öz kaynak yapısını güçlendirmeye yöneliyor. Finansman maliyetlerinin yüksek seyretmesi, şirketleri iç kaynak yaratmaya zorluyor. Spor kulüplerine ait anonim şirketlerde de dikkat çeken sermaye artırımları görülüyor. Bu artırımlar, kısa vadede piyasa üzerinde baskı oluşturabilse de, uzun vadede şirketlerin borçluluğunu azaltması açısından olumlu değerlendiriliyor.
Özellikle bedelli sermaye artırımları sırasında mevcut hissedarların yeni pay almak için ilave sermaye koyması gerekiyor. Bu durum, sığ piyasa koşullarında kısa vadeli baskı yaratsa da, şirketlerin finansal yapısını uzun vadede iyileştirme potansiyeli taşıyor.
Yabancı Yatırımcılar Kalıcı Olur mu?
Son haftalarda hisse ve tahvil tarafında sınırlı da olsa yabancı girişleri gözlemlendi. Ancak bu girişlerin daha çok kısa vadeli kazç hedefli olduğu ve kar realize edildikten sonra çıkılabileceği belirtiliyor. Kalıcı yabancı yatırım girişi için siyasi ve ekonomik istikrarın daha net sinyaller vermesi gerekiyor.
Yaz döneminde siyasi belirsizliklerin görece azalması, piyasalara rahat bir soluk alırken, Eylül ayında siyasi gündemin yeniden hareketlenmesi bekleniyor. Özellikle ertelenen kurultay davaları ve yargı süreçleri, eylül ayında piyasalarda risk algısını artırabilir.
Sektör Bazında Performans Tetikleyicileri?
Bankacılık: Faiz indirimi ve kredi artışıyla birlikte lider sektör konumunda. Ancak kredide gevşeme olmazsa sürdürülebilir performansı sınırlı olabilir.
KOBİ & Reel Sektör: Bu alandaki nakit akışı sorunu krediyle çözülemezse büyüme beklentileri sınırlı kalır. Bu durum borsaya yansımaları açısından doğrudan değil ama veri kaynaklı etkiler yaratabilir.
Endeks Tabanı: BIST 30/50/100 üyelik kriterleri gözden geçirilmesi öneriliyor. Spekülatif hareketlerin yerine uzun vadeli öngörüleri dikkate alan düzenlemeler talep ediliyor.
Altın & Döviz: Altın yatırımcıları için güven sinyali veren rüzgarın sürmesi bekleniyor. Dövize doygun bakış, kur oynaklığını artırabilir.
Tahvil Piyasası: Yabancı tahvil yatırım bankalarının Türkiye’ye dair olumlu raporları, tahvil faizlerinde düşüş sağlayabilir. Bu da borsa için ek pozitif fiyatlama oluşturabilir.
Bundan Sonra Endeks Nerelere Gidebilir?
Piyasa beklentileri, Para Politikaları Kurulu toplantısına kadar endeksin 11.000 seviyesini tekrar test edebileceği yönünde. Ancak bu seviyenin kalıcı olup olmayacağı, açıklanan bilçoların kalitesine bağlı olacak. Bankacılık dışında öne çıkan sigorta, telekom ve perakende gibi alanlarda da temkinli iyimserlik sürüyor.
Uluslararası piyasalarda ise faiz indirimlerinin yaygınlaşması, gelişen piyasalara sermaye akışını destekleyebilir. Ancak bunun Türkiye’ye etkisi, iç dinamiklerdeki gelişmelere bağlı olarak sınırlı kalabilir.
Önündeki kritik güncel gelişmeler: Para Politikaları Kurulu karı, enflasyon verisi, şirket bilçoları ve eylüldeki siyasi gündem olacak.